TÜBİTAK, 2018 Yılında 1,6 Milyar Lira Destek Sağladı
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yerli otomobil üretimine ülkedeki birçok firmanın destek verdiğini söyledi.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yerli otomobil üretimine ülkedeki birçok firmanın destek verdiğini söyledi.
TÜBİTAK Başkanı
Prof. Dr. Hasan Mandal, Kocaeli Sanayi Odası’nda sanayicilerle bir araya geldi.
Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı’nda sanayicilere TÜBİTAK’ın çalışmaları
ve sanayiye yönelik projeleri hakkında bir sunum yapan Prof. Dr. Mandal,
toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın
mensubunun, “Yerli otomobil üretiminde TÜBİTAK’ın rolü nedir?” sorusunu
yanıtlayan Prof. Dr. Hasan Mandal, şunları söyledi:
“Yerli otomobil dediğiniz, içerisinde birçok teknolojiyi barındıran bir alan.
Oysa TÜBİTAK’ın desteği sadece bu girişim grubu özelinde değil. TÜBİTAK’ın, Türkiye otomotiv
sektöründe hızla
gelişen teknolojilerin ve elektrikli araçlar veya otonom araçlar dahil olmak üzere üretilecek kapasitesinin
arttırılmasına yönelik birçok desteği var. Fakat dediğim gibi, bunu sadece bu
girişim ile sınırlandırmak yanlış olur. Zaten bu girişim dediğimiz yapı da
kendisi bu işin koordinasyonunda. Özellikle bu bölgedeki birçok firma bu
otomobilin parçalarının üretimi konusunda katkı veriyor. Dolayısıyla direkt bu
girişimden daha çok bunun yan sanayisini oluşturan bütün firmalarımız için aynı
süreç geçerli. Bizim burada bakmaya çalıştığımız, Türkiye’nin üretmiş olduğu
teknolojinin katma değerinin yükselmesi. Kocaeli ili de bu anlamda bizim en
potansiyele sahip illerimizden bir tanesi. Buna bizim verebileceğimiz destek
ise, buradaki kaliteyi daha fazla artırmaktır. Bu insan kaynağımız boyutunda
olabilir, burada üretilen bilgi ile olabilir. Bizim işimiz çıkacak olan bir
ürünün katma değerini yükseltmektir.”
Yerli otomobilin üretim yerinin Bilişim Vadisi olarak belirlenmesinden
memnuniyet duyduğunu aktaran Mandal, “Yapılacak olan yeni otomobilin Ar-Ge boyutu, bu
işin en kıymetli boyutudur. Bu işin şu anda Bilişim Vadisi’nde başlatılmış
olmasının çok daha kritik olduğunu düşünüyorum. Çünkü bundan sonraki süreç
üretim boyutu olacak. Bunu da bakanlığımız açıklayacaktır. Sürecin yönetimi de
kendileri tarafından yapılıyor. Fakat bizim en çok ilgi duyduğumuz alan,
Türkiye’ye yeni teknolojiler ile geliştirilmiş bir ürün sunmaktır. Bunun
yapılacağı, geliştirileceği yerin de Kocaeli ilimizdeki Bilişim Vadisi olması
da bizim için memnuniyet vericidir” diye konuştu.
TÜBİTAK’ın özellikle Ar-Ge projelerini her fırsatta desteklediğini söyleyen
Prof. Dr. Hasan Mandal, şöyle konuştu:
“2018 yılı için bakarsak, bizim kamuya, tüm üniversite, sanayi, girişimci
boyutunda vermiş olduğumuz destek 1.6 milyar TL. Bunun içerisinde üniversite
boyutu var, sanayi boyutu var. Tabii ki buradaki tetikleyici parametrelerin
arasında, özellikle sanayi odaklı baktığımız zaman, biz vermiş olduğumuz
desteğin kendisinin yanında aynı zamanda bir proje yapmak ve proje yapma
kültürüyle birlikte kendini uluslararası ortama hazırlamak konusunda da bir
marka değeri oluşturuyor TÜBİTAK. Dolayısıyla kurumlarımız TÜBİTAK projesi
almakla veya tamamlamakla sadece bir hibe destek almış olmuyorlar. Aynı zamanda
da, ‘Evet, ben Türkiye’de sınırlı sayıda desteklenen projelerin içerisinde yer
aldım’ diyebilerek bu noktada kendi marka değerini oluşturuyor.”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Kocaeli Sanayi Odası’nda sanayicilerle bir araya geldi. Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı’nda sanayicilere TÜBİTAK’ın çalışmaları ve sanayiye yönelik projeleri hakkında bir sunum yapan Prof. Dr. Mandal, toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun, “Yerli otomobil üretiminde TÜBİTAK’ın rolü nedir?” sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Hasan Mandal, şunları söyledi:
“Yerli otomobil dediğiniz, içerisinde birçok teknolojiyi barındıran bir alan. Oysa TÜBİTAK’ın desteği sadece bu girişim grubu özelinde değil. Türkiye’deki otomotiv sektöründeki, özellikle hızlı gelişen teknolojilerin, bu elektrikli araçlar veya otonom araçlar boyutunda olsun, bununla ilgili, bu teknolojiler vasıtasıyla burada üretilecek olan ürünün kapasitesinin arttırılmasına yönelik TÜBİTAK’ın tabii ki birçok desteği var. Fakat dediğim gibi, bunu sadece bu girişim ile sınırlandırmak yanlış olur. Zaten bu girişim dediğimiz yapı da kendisi bu işin koordinasyonunda ama ülkemizdeki birçok firma, özellikle bu bölgedeki birçok firma da bu otomobilin parçalarının üretimi konusunda katkı veriyor. Dolayısıyla direkt bu girişimden daha çok bunun yan sanayisini oluşturan bütün firmalarımız için aynı süreç geçerli. Bizim burada bakmaya çalıştığımız, Türkiye’nin üretmiş olduğu teknolojinin katma değerinin yükselmesi. Kocaeli ili de bu anlamda bizim en potansiyele sahip illerimizden bir tanesi. Bölge olarak da bunu destekliyor. Buna bizim verebileceğimiz destek ise, buradaki kaliteyi daha fazla artırmaktır. Bu insan kaynağımız boyutunda olabilir, burada üretilen bilgi ile olabilir. Bizim işimiz çıkacak olan bir ürünün katma değerini yükseltmektir.”
Yerli otomobilin üretim yerinin Bilişim Vadisi olarak belirlenmesinden memnuniyet duyduğunu aktaran Mandal, “Şu an benim için en önemli kısmı, bu işin, bu yapılacak olan yeni otomobilin bir Ar-Ge boyutu var. Bunun Ar-Ge boyutu, bu işin en kıymetli boyutudur. Bu işin şu anda Bilişim Vadisi’nde başlatılmış olmasının çok daha kritik olduğunu düşünüyorum. Çünkü bundan sonraki süreç üretim boyutu olacak. Bunu da bakanlığımız açıklayacaktır. Sürecin yönetimi de kendileri tarafından yapılıyor. Fakat bizim en çok ilgi duyduğumuz alan, Türkiye’ye yeni teknolojiler ile geliştirilmiş bir ürün sunmaktır. Bunun yapılacağı, geliştirileceği yerin de Kocaeli ilimizdeki Bilişim Vadisi olması da bizim için memnuniyet vericidir” diye konuştu.
TÜBİTAK’ın özellikle Ar-Ge projelerini her fırsatta desteklediğini söyleyen Prof. Dr. Hasan Mandal, şöyle konuştu:
“2018 yılı için bakarsak, bizim kamuya, tüm üniversite, sanayi, girişimci boyutunda vermiş olduğumuz destek 1.6 milyar TL. Bunun içerisinde üniversite boyutu var, sanayi boyutu var. Tabii ki buradaki tetikleyici parametrelerin arasında, özellikle sanayi odaklı baktığımız zaman, biz vermiş olduğumuz desteğin kendisinin yanında aynı zamanda bir proje yapmak ve proje yapma kültürüyle birlikte kendini uluslararası ortama hazırlamak konusunda da bir marka değeri oluşturuyor TÜBİTAK. Dolayısıyla kurumlarımız TÜBİTAK projesi almakla veya tamamlamakla sadece bir hibe destek almış olmuyorlar. Aynı zamanda da, ‘Evet, ben Türkiye’de sınırlı sayıda desteklenen projelerin içerisinde yer aldım’ diyebilerek bu noktada kendi marka değerini oluşturuyor.”