SFS Okulu Mezunları – Ramazan Ersoy

SFS Okulu’nun bu ayki konuğu Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nin  Bilgi Teknolojileri Direktörü Ramazan Ersoy. SFS Okulu mezunu olan Ersoy ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Okumaya ne dersiniz?

-Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1972 İstanbul doğumluyum. 1995’te Odtü Matematik Bölümü’nden mezun oldum. Ardından İstanbul’a geldim ve ilk çalışma yerim olan SFS’de işe başladım.

-SFS’de kaç yıl çalıştınız? Hangi görevleri üstlendiniz?

1995 yılında SFS’de göreve başladım. O dönemde SFS’nin ofisi Balmumcu’daydı. Şimdikine göre oldukça küçük bir gruptu. SFS’de SAN Sigorta projesinde proje yöneticisi olarak görev aldım.  SFS’de yaklaşık bir buçuk yıl çalıştım. SFS’den ayrıldıktan sonra bir süre sektörden uzaklaştım. 1998 itibariyle Marsh Sigorta, San Sigorta’yı satın aldı ve 1998 Haziran itibariyle de Marsh Sigorta’da çalışmaya başladım. O tarihten beri Marsh Sigorta’da bilgi teknolojileri direktörü olarak çalışıyorum.

-SFS’de çalışmak size neler kazandırdı?

SFS’de çalıştığım bir buçuk yıl süresince askerlik dönemimden bile çok daha fazla anı biriktirdim diyebilirim. Güzel dostluklar edindim. Çalışma arkadaşlarım bilgi paylaşan, şirketi ileriye taşımak için gayret eden, kaliteli insanlardı, ekip ruhumuz vardı. Ekibin altını özellikle çizmek istiyorum. Ekibimiz gerçekten iyiydi, çok dinamik, çok zeki arkadaşlar vardı. Sektörü tanıma fırsatı yakaladım çünkü o zamana kadar sigorta nedir diye sorsanız çok da net cevap veremeyebilirdim. Sektörü SFS sayesinde tanıdım. Birçok şirkette farklı farklı projeleri olduğundan SFS’de çalışmak hızlandırılmış kurs almak gibiydi. Hızlandırılmış kursu sağlayan SFS, çok ideal bir yerdi işi öğrenme adına, eğer siz de gayretliyseniz, öğrenmeye hevesliyseniz elbette. Dolayısıyla bana çok şey kattı diyebilirim; arkadaşlık anlamında, sektörel bilgi anlamında ciddi tecrübeler edindim orada çalışırken.

-Sizce SFS’yi rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir?

Çalıştığım dönemde SFS’de çok iyi bir sinerji vardı ve şirket gayet iyi noktalara doğru gidiyordu. SFS’de çalışan arkadaşlarım var ve SFS’nin o sinerjiyi, enerjiyi  hâlâ barındığını düşünüyorum.

Yazılım anlamında SFS’yi rakiplerinden ayıran nedir derseniz, bunu bir anekdot ile anlatmak isterim. 2000 yılında askerden dönüp tekrar Marsh’ta işe başladıktan sonra Marsh’ın Bilgi Teknolojileri Direktörü geldi İsrail’den. Ona SFS’nin yazılımını anlatmıştım. Yaklaşık üç saat süren bir toplantı yaptık. Kendisine “SFS ‘nin gayet esnek bir yazılım yapısı var, kendi product builder’ı var , o product builder ile ürünleri ve iş kurallarını dizayn edebiliyorsun, ana yazılıma dokunmuyorsun, ara katmanda olayları hallediyorsun” diye uzun uzun SFS’nin sistemini anlatmıştım. Son derece tecrübeli Bilgi Teknolojileri direktörünün yorumu aynen şöyle oldu bunca yıldır sigorta sektöründeyim, şu ana kadar böyle bir yazılım görmedim, Türkiye’nin böyle bir yazılımı olacağını söyleselerdi açıkçası buna inanmazdım” dedi. Aynen bu şekilde ifade etti. O dönemde yazılım mimarisi açısından İsrail gözardı edilebilecek bir ülke değildi. O ülkeden tecrübeli bir insanın böyle bir yorum yapması beni çok mutlu etti. Yazılım benim değil ama sonuçta benim memleketimin, eski çalıştığım şirketin yazılımı olunca tabi insan ayrı bir mutlu oluyor. Yazılım mimarisi açısından SFS’nin rakiplerinden ileri seviyede olduğunu düşünüyorum.

-Şu anki görevinizden bahseder misiniz?

Marsh’da bilgi teknolojileri direktörü olarak çalışıyorum. Burada bilgi teknolojileri sistem ve network olarak ikiye ayrılmış durumda.  Ben tüm yazılım süreçlerini yöneten birimin başındayım. Marsh’ın standart bir proje yönetim metodolojisi var. Daha çok kendi içinde çözüm üretiyor. Projeler, proje yönetim ofisinden gelince yurt dışındaki ekiplerle paylaşıyoruz, o ekiplerle birlikte çözüm üretiyoruz.